Akhisar’da esnafın sıkıntıları ve talepleri dinlendi
(ANKARA) –CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu’nun Akhisar’da dinlediği bir esnaf, “1974 yılından beri buradayız. En kötü beş yılı yaşıyoruz. Bundan kötüsünü görmedim. Sıkıntı pahalılık, alışveriş yok. Günde en az 300 porsiyon köfte satıyordum. Şimdi 70, 80, 50. Keşke sizin gibi AKP’li vekiller de gelse. Köfteyi biz ikram edeceğiz onlara, dinlesinler bizi” dedi.
CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Manisa’nın Akhisar ilçesinde kasap, lokanta ve köfteci esnafını ziyaret ederek sorunlarını ve taleplerini dinledi.
“Erken seçim olması şart”
Bakırlıoğlu’nun ziyaret ettiği kasap, şöyle konuştu:
“Kıyma 600 lira. Karkastaki düşüş etkilemiyor. Yeri geliyor cebimizden de karşılıyoruz ama şu anda indirim yapacak vaziyette değil. Satışlara çok yansıyor, aşırı. Yiyemiyor zaten ekonominin durumu belli. Bir kilo alan yarım kiloya düşüyor. Yarım kilo alan 250 grama düşüyor. Pahalı geliyor. Marketler daha ucuza satıyor ama onlar da kalitede biraz düşük. Dana diyor ama dana değil sattığı et. Biz biliyoruz ne olduğunu. Vatandaş et yiyemiyor. İyi gitmiyor durumlar. En güzeli, en erken seçim yapılması. Erken seçim olması şart. Ben hemen hemen 10-15 yaşından beri bu işin içindeyim. Hiç böyle bir dönemle karşılaşmadım.”
“AKP’li vekiller de dinlesin bizi”
Merkez Çarşı’daki lokanta esnafı ise şunları söyledi:
“1974 yılından beri buradayız. En kötü beş yılı yaşıyoruz. Bundan kötüsünü görmedim. Sıkıntı pahalılık, alışveriş yok. Eti yüzde 1 KDV ile alıyoruz, yüzde 10 KDV ile satıyoruz. Et fiyatlarını kimse tutamaz, uçak gibi gidiyor. Dur diyen yok. Düşmesi mümkün değil. İthal ettikleri eti, 150 liraya marketlere veriyorlar. Biz de 370 liraya karkas alıyoruz. Bize maliyeti 580 lira. Sekiz porsiyona böl, işçileri koy, bir porsiyon köftede 18 kalem var. Tuzu, yağı, tüpü, soğanı… 18 kalemi biz bir araya getiresiye kadar göbeğimiz çatlıyor. Biz bir yerde yabancılaştırıldık. Hep cepten yiyoruz. Esnaf kefaletten 200 bin lira borç aldık. İşler zaten durgun, piyasa durgun. Okullar kapansın daha da beter olacak. 180 lira köfte burada. İzmir’de, İstanbul’da 300 lira. Türkiye’nin en ucuz yeri Akhisar. Günde en az 300 porsiyon köfte satıyordum. Şimdi 70, 80, 50. Eskiden cumartesi de vardı, o da yok. Bursa’dan, İstanbul’dan çıkıp köfte yemeye gelenler oluyor. Yabancı müşterimiz çok. Sadece yerli müşteri kalsa yandık. Bugün üç kişi gelse bin lira. Adam 700 lira yevmiyeye geliyor. Bin lira köfteye nasıl ödesin? Olmaz yani. Bu işin çivisi çıktı. Keşke sizin gibi AKP’li vekiller de gelse. Köfteyi biz ikram edeceğiz onlara, dinlesinler bizi.”
“Müşteri olmadıktan sonra 500 liraya satsan ne faydası var”
Başka bir esnaf ise şunları söyledi:
“Marul 15, biber 50 lira. Sadece şu pidenin tanesi 10 lira. Şu anda ben köfteyi 180 liraya satıyorum. Salça sosunun kilosu 400 lira. Geçen sene köfte 80 liraydı, bu sene yapılan zam yüzde 100’ü de geçmiş durumda. Biz para kazanmayı geçtik, sadece idare ediyoruz. Beş-altı insan çalışıyor burada. Yevmiyeler, sigortalar, dükkan kirası… Sadece bizim ekmek paramız değil ki. Müşteri olmadıktan sonra 500 liraya satsan ne faydası var? Önemli olan müşteri olması. Geçen sene 25-30 kilodan aşağıya düşmüyordu; bu sene 10 kiloyu zor satıyorum. Geçen seneki fiyatlarla bu seneki fiyatlar arasında yüzde 200 fark var. Geçen sene pide üç buçuk liraydı, bu sene 10 lira. Geçen sene hayvan 170 liraydı, 380 lira oldu. Her şey çok pahalı. Bizim başka bir mesleğimiz yok.”
“Dükkana giren 10 kişiden beşi fiyat soruyor”
Bir başka lokanta esnafı şunları söyledi:
“İşlerden yana şikayetçiyiz. Piyasalar, özellikle bayramdan sonra bu pahalılık iyice hissedilmeye başladı. Masraflar arttıkça biz de bunu fiyatlara yansıtmak zorunda kalıyoruz, ayakta durabilmek için. Fiyatlara yansıtınca da insanların alım gücü zaten az olduğu için onlar da gelip yiyemiyorlar eskisi gibi. İçeri giren 10 kişiden beş tanesi ‘kaç para’ diye soruyor. Haklı. Nasıl çıkacağız işin içinden bilmiyorum. Biz eskiden akşamları neredeyse gündüz gibi iş yapıyorduk. Kışın 18.00’den sonra el ayak bir çekiliyor, Merkez Çarşı’nın Merkez Çarşı olduğuna inandıramazsınız kimseyi. Dışarıdan gelen birine ‘burası Merkez Çarşı’ desen inanmaz. Ben 21.20’da, 22.00’de dükkan kapatmaya başladım. Ne kadar beklersem o kadar adam koymak zorundayım. Bana külfet. 20 yıldır buradayım. Bundan beş-altı sene öncesine kadar Çarşamba Pazarı öncesinde, salı gününden hazırlık yapardık. Korkardık, yetiştiremeyeceğiz diye. Şimdi ne salısı ne çarşambası. Görüyorsunuz öğlen saati… İşimiz zor, Allah sonumuzu hayır etsin. Düzelmesi içinde bir sebep göremiyorum ben. Adet satışlarımızda çok ciddi düşüşler var. Kiralar, doğal gaza, elektriğe olan zamlar, her şey o kadar etken ki artık. 10-20 bin doğal gaz geliyor.”
“Geçen haftaki indirimi fiyatlarıma yansıttım, bu hafta yine zam geldi”
Bir başka esnaf ise şu ifadeleri kullandı:
“İnsanlar sanıyor ki her hafta zam geliyor. Evet, gerçekten her hafta zam geliyor. Karkasa geçen hafta yapılan 20-25 liralık indirimi ben de fiyatlarıma yansıttım. Bu hafta 35 lira zam geldi. Et ithalatı konusunda bir adım atılması lazım. Geliyorsa herkese gelsin. Belli başlı firmalara, yerlere değil; geliyorsa herkese gelsin. Bu fiyatlar belki vatandaşımıza pahalı geliyor ama ülke şartlarında gayet makul durumda. Ama büyükşehirdekiler ne yapsın, emekli ne yapsın? Bir memur 30-40 bin lira maaş alsın. Evi kira olsa, elektrik, su, çocuğun okul masrafı… İnsanlar kendini ödüllendirecek bir yaşam tarzı oluşturamaz. Dayanacak gücümüz kalmamaya başladı. İnsanlar da bize tepki gösteriyor.”
“Esnafın dayanacak hali kamadı”
CHP’li Bakıroğlu ise şöyle konuştu:
“İthalat rakamlarına baktığınız zaman katlanmış. Özellikle canlı hayvan, et ithalatında müthiş bir artış var, rekora doğru gidiyor. 2024 yılında rekorlar kırılacak. 2018 yılında büyük bir rekor kırılmıştı, bu sene onları da egale edeceğiz ama yine de fiyatlara yansımıyor. Ciddi problem var, eğer bu şekilde giderse esnaf kepenk kapatmak noktasına gelir. Ki burası Türkiye’de yeme-içme konusunda kaliteli ve ucuz. Ama buradaki esnafının da artık dayanacak hali kalmamış durumda.”