Uzmanlar uyarıyor: Plajda eğlenirken çukur kazmayın. Peki ama neden?
Deniz kenarında tatil yaparken, kendinizi veya sevdiklerinizi, özellikle dikine kuma gömerek eğlenmek gibi bir zevkiniz varsa, bu eğlenceyi yeniden gözden geçirmenizde yarar var.
Bilim insanları plajlarda derin çukurlar kazmanın hiç de güvenli bir iş olmadığı konusunda insanları uyarıyorlar. Birbirine yapışmış şekilde ayaklarımızın altında duran trilyonlarca ton ağırlığındaki suyun ve incecik kum tanelerinin oluşturduğu kritik fiziksel denge, plajda kazdığımız çukurlar sırasında büyük bir risk yaratıyor.
Bilim insanlarına göre, kazdığımız kum ıslakken olduğu yerde duruyormuş gibi görünse de, fizik kuralları nedeniyle kurumuş kum tanelerinin birbirinin üzerinde akmadan durabildiği maksimum açı 33 derece. Dolayısıyla 90 derecelik açıyla bir veya bir buçuk metre kazdığınız plajdaki kum, güneşin etkisiyle kurumaya da başladığında, kendi içine çökme eğilimi taşıyor. Ve üstelik hemen yanındaki dev su basıncı (deniz) nedeniyle suyun, deniz seviyesinin altında kalan bu çukura sızma eğilimi de söz konusu.
Tüm bu senaryo gerçekleştiğinde ise, plajda kazdığınız çukur hızlı bir şekilde bataklığa dönüşerek içinde ne var ne yoksa dibe doğru çekebilecek bir ölüm tuzağına dönüşebiliyor.
Bu durum elbette plajda kazılan her çukurun başına gelmek zorunda değil ancak doğadaki şartlara hakim olmadığımız için, bu senaryonun gerçekleşmeyeceğine dair garanti de verilemez. Dolayısıyla bilim insanları plajlarda, küçük kumdan kaleler inşa etmek için oyuncak kürekle 10-20 santimlik kazılar yapmanın dışında hafriyat çalışması yapılmaması gerektiğini hatırlatıyorlar.
Kalabalık plajlarda yaşanabilecek böyle bir kazada belki çevredeki insanlar yardıma koşacak olsa da dünyanın her yerinde sayısız ıssız plaj bulunuyor ve insanlar bu plajlarda, kalabalıklardan uzakta denize girmeyi de seviyor. Böyle bir durumda risk daha da artıyor.
Bataklıktan kurtulmanın püf noktası
Bu arada, bilim insanları sadece plajlarda değil, gevşek toprak veya bataklıkla karşılaşılan durumlarda insanlara ani hareketler yapmadan ve “dik” durmadan, bataklıkla temas eden yüzeyi genişletmek için mümkün olduğunca yatay pozisyonda durmayı tavsiye ediyorlar. Bu şekilde çok yavaş hareketlerle çamurdan çıkmak mümkün olabiliyor. Çünkü bataklıklar, ani hareket yapıldığında toprağın sıkışması ve insanları betona saplanmışçasına içinde hapsetmesi gibi garip bir fiziksel yapıya sahip.
Bataklığın yoğunluğu hiçbir insanı tamamen içine çekebilecek kadar az olmadığı için, teknik olarak çırpınmayan bir insanın ölüm derecesinde bataklığa saplanma ihtimali yok. Ama bataklıktan kurtulabilmek için insanın üzerindeki ağırlıkları atması, yavaşça yatay duruma geçmesi ve çok yavaş hareketlerle sağlam zemine doğru kendini çekmesi gerekiyor.
Bu temek bilgi de kulağınızın bir köşesinde dursun…